XVII. YÜZYIL GÜNEYDOĞU ANADOLUSUNUN DİNÎ-SOSYAL HAYATINDAN BİR KESİT: ANTEP MEVLEVÎHANESİ
Abdüllatif ARMAĞAN
ÖZET
XIII. yüzyılda Anadolu’da temelleri atılan Mevlevilik, kurulduğu tarihten sonra öncelikle Anadolu olmak üzere zaman içinde değişik bölgelere yayılmıştır. Osmanlı coğrafyasının muhtelif şehirlerinde kurulan Mevlevihaneler, tarikatın yaygınlaşmasına katkı sağlamışlardır. Mevlevîlerin Güneydoğu Anadolu’da örgütlenmeleri ise 1517’de Suriye ve Mısır’ın Osmanlı hâkimiyetine girmesinden sonra başlamıştır. Bölgenin Osmanlı hâkimiyetine girdiği 1516 yılından kısa bir süre sonra 1525 yılında Kilis Mevlevîhanesi, 1530 civarında Halep Mevlevîhanesi, 1638’de ise Antep (Ayıntab) Mevlevîhanesi inşa edilmiştir.
Antep Mevlevîhanesi, Güneydoğu Anadolu bölgesinin en büyük Mevlevî tekkesi olup, bir menzil zaviyesi niteliğindeydi. Günümüz Gaziantep’inde Şahinbey ilçesi Kozluca Mahallesi’nde yer alan ve Mevlevîhane (Tekke) Camii veya Mustafa Ağa Camii olarak da bilinen Mevlevîhane, Antep Sancakbeyi Türkmen Mustafa Ağa tarafından H.1048/M.1638 yılında inşa ettirilmiştir. H.1050/M.1640 yılında düzenlenen vakfiyesine göre Mustafa Ağa, Mevlevîhaneye kardeşi Şaban Dede’nin oğlu Mehmed Dede ile onun soyundan gelenlerin şeyh-mütevelli olarak tayin edilmesi şartını koymuştur. Vakfiyede bir semâhane, mescit, Şeyh Mehmed Efendi’nin ikametine ayrılmış büyük bir oda, dervişler için dokuz hücre ve havuzlu bahçesi bulunan bir tekke yaptırıldığı, iki boyahane, bir un kapanı, yirmi dükkân, bir ahır ve yirmi odalı hanın Mevlevîhanenin gelir kaynakları arasında bulunduğu belirtilmiştir. Mevlevîhaneye bânisi Mustafa Ağa’dan sonra muhtelif tarihlerde Emine Hatun ve Şeyh Mehmed Münip Efendi tarafından vakıflar tahsis edilmiştir.