Ön bahçenin güney-batı köşesinde, Matbah-ı Şerif ile, derviş hücrelerinin kesiştiği köşenin hemen önünde yer alır. Altı köşeli olup gök mermerden yapılmıştır. İç içe iki çerçeveden meydana gelmiştir. Havuza su, gök mermerden yapılmış stilize ejderha motifinin ağzından akmaktadır.
Mevlânâ’nın ölüm gününe, gelin gecesi manasına gelen Şeb’i Arûs günü denilmektedir. Zira Mevlânâ öldüğü zaman sevdiğine, aşkına yani Allah’a kavuşacaktır. Onun için bu gün Mevlânâ için ölüm günü değil, düğün günü, gelin gecesidir. Öyle ise tef çalmak ney üflemek, semâ etmek, eğlenmek gerekir.
Mevlânâ’nın kamerî seneyle vefat yıl dönümlerinde, bu havuzun yanına Mevleviler toplanır, sergiler, hasırlar serilir, minderler, yastıklar getirilir, yenilir, içilir eğlenilir, âyinler okunur ve semâ gösterisi yapılırmış. İşte bu nedenle bu havuza düğün ve ziyafet gecesi anlamına gelen “Şeb-i Urs Havuzu” denilmiştir. Ancak havuzun adı halk arasında zamanla değiştirilerek, gelin-gerdek gecesi anlamına gelen “Şeb’-İ Arûs Havuzu’na dönüştürülmüştür.