07 Kasım 2010
Mevlana Müzesi’nde başlatılan kapsamlı restorasyon çalışmalarında ilk olarak ele alınan derviş hücreleri, 16. yüzyıldaki orijinal haline dönüştürüldü.
Mevlana Müzesi’nde başlatılan kapsamlı restorasyon çalışmalarında ilk olarak ele alınan derviş hücreleri, 16. yüzyıldaki orijinal haline dönüştürüldü.
Mevlana Müzesi Müdür Vekili Naci Bakırcı, müzede yaklaşık 1 yıl önce başlatılan ve 2012 yılı sonuna kadar sürmesi beklenen kapsamlı restorasyon çalışmaları kapsamında ilk olarak derviş hücrelerinin ele alındığını söyledi.
1574 yılında 3. Murat döneminde yapılan 17 derviş hücresinin 1934 yılındaki bir çalışmayla aralarının açıldığını anımsatan Bakırcı, Konya Koruma Kurulundan alınan kararla burayı aslına uygun olarak restore etmek için çalışma başlattıklarını belirtti.
Bakırcı, çalışmalarda sona gelindiğini ve birkaç gün içerisinde restorasyonu tamamlanan bölümlerin kendilerine teslim edileceğini dile getirerek, ‘Aralık ayında ise derviş hücrelerini brandadan kurtaracağız. Aralık ayından itibaren iki bölümde örnek sergileme yapacağız. Teşhir ve tanzimlerin tamamlanmasıyla mayıs-haziran 2011 gibi bütün hücreleri 16. yüzyıldaki haliyle ziyarete açacağız’ dedi.
Restorasyon çalışmalarının yaklaşık 2 milyon liraya mal olduğunu bildiren Bakırcı, şunları kaydetti:
‘Derviş hücreleri tepeden tırnağa elden geçirildi. Postnişin, Çelebi hücresi, tarikatçı, vakıf katibi gibi dergahta olması gereken görevlileri restorasyon sonrası yeni düzenlenen odalarda sergileyeceğiz. Camekanlı bölümler artık olmayacak. Binanın beton kaplamaları kaldırıldı. Kasnaklarda düzenleme çalışmaları yapıldı. Güvenlik ve elektrik sistemleri ana kablolarla hücrelerin altına taşındı. Bundan sonra müzenin içerisinde kablo kirliliği olmayacak. 150 yıl önce yapılan ilaveleri kaldırdık. Bacalarından alt yapısından kadar hücrelerin tamamında çalışma yapıldı.’
– GECİKMENİN NEDENİ-
Yaklaşık 6-7 aylık bir gecikmeyle derviş hücrelerinin restorasyonun tamamlandığını ifade eden Bakırcı, restorasyona başlarken bazı şeylerin kararlaştırılamadığını, iki sefer proje değişikliğine gidildiğini bunun da gecikmeye yol açtığını söyledi.
İhaleye çıktıklarında camekanlı bölümleri korumayı düşündüklerini bildiren Bakırcı, ‘Daha sonra yeniden bir değerlendirme yaptık ve camekanlı bölümleri kaldırdık. Uygulamalar devam ederken arka arkaya çıkan yeni bulgular nedeniyle restorasyonda gecikme yaşandı. Kazıya başlayınca orijinal döşemeyi bulduk. Bunun altında binanın taşıyıcı kirişlerinin tamamen çürümüş olduğunu gördük. Çelebi odasına doğru hiç kullanılmayan bir giriş bulduk. Elde edilen veriler neticesinde restorasyon biraz gecikti’ diye konuştu.
– RESTORASYON 2 YIL DAHA SÜRECEK-
Derviş hücrelerindeki restorasyonun tamamlandığını, 2011 yılının bahar aylarıyla müzedeki restorasyon çalışmalarının yeniden başlayacağını anlatan Bakırcı, şöyle devam etti:
‘Kubbe-i Hadra’daki çinilerde zaman zaman düşmeler oluyor. Burada çini değişimi yapılacak. Mevlana Müzesi’ndeki ana teşhir 1954 yılında yapılmıştı. 1950’li yıllardaki sergileme mantığıyla ziyaretçilere sunulan müzedeki teşhir tanzim sistemini bütünüyle elden geçireceğiz. Selçuk Üniversitesi tarafından müzenin mescit bölümünde kurulacak izleme sistemi ile yapıdaki hareketleri izleyeceğiz. Yapıyla ilgili bilgilere ulaştıktan sonra bu bölümdeki restorasyona başlayacağız.’
Önümüzdeki 2 yıl içerisinde müzenin restorasyonunu tamamlamayı planladıklarını ve ödenek noktasında herhangi bir sıkıntılarının olmadığını vurgulayan Bakırcı, restorasyon sürecince müzeyi ziyarete kapatmayı düşünmediklerini sözlerine ekledi.