Tilâvet Odası

Tilâvet Odası

Tilâvet Odası 1024 683 Hz. Mevlâna Dergâhı

Tilâvet Arapça bir kelime olup, “Kur’an-ı Kerîm’i güzel sesle ve usulüne uygun olarak okunması” anlamına gelir. Dergâh açıkken burada Kur’ân okumakta vazifelendirilmiş dedeler bulunduğundan, bu odaya Hücre-i Tilâvet yani, Kur’ân okuma odası denilmiştir. Halen Hat Dairesi olarak kullanılmaktadır.

Tilâvet Odası, bitişiğindeki Mescid’in batısında yer alan Son Cemaat Mahalli’nin devamı gibidir. Odaya basık kemeri ve söveleri mermerden olan, çift kanatlı oyma ahşap kapıdan girilir.

Tilâvet Odası’nın girişinde yer alan kapı ile mermer sütunlar arasında altta 60 cm. yüksekliğinde kesme taş duvar, üzerinde ise 62,5 cm yüksekliğinde oyma mermer şebeke vardır. Şebekenin üzerinden başlayıp kapı yüksekliğinde biten iki adet pencere yer ahr. Pencerelerin ve kapının hemen üzerinden başlayan ve kemerlere kadar araları ıhlamur ağacından yapılmış ince çıtalarla kafes şekli görünümü verilmiş ahşaptan üçgen çerçevelere yer verilmiştir.

Hat Dairesinde Mahmud Celâleddin, Mustafa Rakım, Hulusi, Yesarîzâde gibi devirlerinin meşhur hattatlarının levhaları yanında, Sultan II. Mahmud’un yazdığı altın kabartma bir levha da burada sergilenmektedir.

Ahşap. Env. No. 272.147 x 88 cm. Osmanlı. 1251 / 1835.

Hattatı. Yesârizâde Mustafa İzzet.

Zıvanalı 7 parça tahtanın birbirine geçmesiyle oluştu­rulan ahşap pano üzerine, iki sütun halinde Talik hatla altın yaldızla Pertev Paşa Divanı’ndan alınan beyitler yazılmıştır. Çerçevenin alınlığı kabartma altın yaldızlı gül ve yaprak motifleriyle süslenmiştir. Levhada şunlar yazılıdır:

Budur Dergâh-ı Mevlâna Celâl’ud-din-i ve’d dünyâ
Bu Dergâh Ka’be-i cân u cenandır cümle uşşâka
Bu meşhed nurdan derya o hazret dürre-i beyza
Hubâbı kubbe-i hazrâ disem hami itme igrâka
Bunun her evc-i pâki uç virir şems-i hakîkatden
Muhâzi her biri ma’nide tâk’ı çarh-ı bisâka
Elezdir ney-şekerden çûb-i matbah çille-keş câne
Müreccah zevk-ı hıdmet yanlarında başka ezvâka
İderler sikke ber-ser sikke-i zer-gerden istiğna
Olub bi gıll u gışş iksir-i hâs’ı pûte-i faka
Girift-i aşk olurlar bâş keserler tavk-ı teslime
Ezelden beste gelmişler visâk-ı ahd-u misâka
Yanarlar şem’i cânâne cihân-u cân bir yâna
Dönerler hemçu pervane virirler varın ihrâka
Gehfâzâd olub gamdan gecüb fikr-i dü’âlemden
Rebâb-u nâyi eylerler bedel takyıd-u itlâka
Bununla şehr-i Konya fahr ider İran-u Turana
Bu bık’a kıble-kâh-ı arzudur bunca uşşâka
Murûr-ı vakt ile hacet olub ta’mire bu hayrı
Müyesser kıldı hak Şâhenşeh-i pâkize ahlâk

Zihi kutb-ı himem sâhib-kerem Sultân Mahmud Han
Odur şems-i ziyâ-bahş-ı inayet cümle âfâka
Dil-i agâhı mail bittabi hayr-u meberrâta
Mübarek tab’ı mukbil adl’ü dâd-u rahm-u eşfâka
Kalemler münhasır ahkâm-ı adlin neşr-u tahrire
Hazâin sû besû meşgul atasın bezi u infâka
Cemâl-i şevketi tenvir-i sırr-ı sûre-i veşşems
Cebin-i tal’atı teşbîh-i rûşen subh-i berrâka
Muvaffak olduğu bişübhedir her kâr u bârından
İder her emrini tefviz zirâ rabb-ı hallâka
O şah-ı mu’ciz-âyinin nevâ-yı feyzidir herdem
İder bu nây-ı kilki böyle mazhar sırrı intaka
İki târih mülhem oldu Pertev matla’ı dilden
Sezadır benzedilse ferkadeyn şems-i işrâka
Yapıldı dergeh-i munlâ budur çün ka’be uşşâka
Tavafa gel du’a it yapdıran sultan-ı âfâka
Feyz alur dergeh-i Mevlânada Eser-i kilk-i yesârizâde
Nutk-ı niyaz bende-i işân Pertev-i nâçiz ü nâtüvân”

GÜMÜŞ KAPI

Huzur-ı Pîr’e bu kapıdan girilir. Kapı ceviz ağacından yapılmış olup iki kanatlıdır Kapıyı oluşturan ahşabın üzeri gümüş levhalar ile kaplanmıştır Kapının halkaları da işlemeli gümüştür Bu nedenle kapı “Gümüş Kapı” adıyla tanınmaktadır

Kapı adeta cilt kapağı gibi düzenlenmiş, panoların köşeleri ve ortalarındaki motifler kabartma olarak işlenilmiştir Motiflerin üzerine yapıldığında altın suyu çekilmişse de zamanla silinmeden dolayı altını büyük ölçüde kaybolmuştur.

Kapı kanatları üzerinde yer alan dört adet pano üzerinde yer alan kitabesinden anlaşıldığına göre, kapıyı Sokullu Mehmed Paşa’nın oğlu Hasan Paşa H. 1008-M.1599 yılında yaptırmıştır.

Sadr-ı a’zam Muhammedin halefi
Vüzerâ serveti Hasan Paşa
Âsitânına bâb-t Monlânın
Etdi elf ü semânede ihdâ
(H.1008-M.1599)

Gümüş Kapının mermer kemerinin kilit taşı üzerinde yer alan hayat ağacı motifi